Üç Boyutlu Baskı (Three Dimentional Printing – 3DP) İnşaat

image

Üç boyutlu baskı (Three Dimentional Printing – 3DP), endüstriyel üretim, havacılık, tıp ve askeri uygulamalar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılan oldukça etkili bir üretim tekniğidir. Eklemeli veya dijital üretim olarak da adlandırılan bu yöntem, bilgisayar destekli tasarım (CAD) kullanılarak oluşturulan karmaşık tasarımlı ve özelleştirilmiş üç boyutlu modeller hakkındaki bilgilerin, nesneleri katman katman inşa eden bir üç boyutlu yazıcıya iletilmesini içerir. 3DP yönteminin yapısal elemanlar ve yapıların inşaasında kullanımı inşaat endüstrisinde yeni bir çağ anlamına gelmektedir.

3DP yöntemi ile inşaat için beton baskılanabilirlik, inşaa edilebilirlik, işlenebilirlik, çalışma süresi ve katmanlar arası bağ dayanımı gibi birtakım özel niteliklere sahip olmalıdır. Baskılanabilirlik, betonun fiziksel özelliklerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın pompa, aktarım borusu ve baskı ağzından geçebilmesidir. İnşa edilebilirlik, bir sonraki beton katmanı basılı katmanın üzerine yerleştirilmeden önce alttaki beton katmanının sertleşebilme ve diğer katmanları taşıyabilme kabiliyetidir. 

Bu iki nitelik, betonun baskılanabilmesi için gerekli olan en önemli iki karakteristik özelliktir. İhtiyaç duyulan işlenebilirliğin belirlenmesi, geleneksel betonun işlenebilirliğinden farklı olarak baskılanabilirlik için uygun reolojk özelliklere sahip beton karışımının baskılama süreci devam ettikçe çalışılabilir kıvamını korurken baskılamanın tamamlandığı alt katmanların üst katmanlardan gelecek yükü taşıyabilmesi için prize başlamasını gerektiren paradoksal bir süreçtir. 

Üç boyutlu baskı betonun işlenebilirliği, çevresel koşullardaki (sıcaklık, nem, hammadde nemi vb.) küçük değişikliklerden etkilenebilir olduğundan titiz bir tasarım ve uygulama birlikteliği gerektirmektedir. Katmanlar arasındaki bağ dayanımı: 3D baskı yönteminin doğası gereği baskılanan beton katmanlar arasında bir temas yüzeyi oluşur. 

Bu bölge inşaa edilen yapı ya da yapısal elemanın geri kalanından daha zayıftır ve telafisi için baskılanan beton tasarımında ve/veya ileri özel tekniklerle ele alınmayı gerektirmektedir. İlave olarak baskı sürecini ve nihai yapının beton dayanımını doğrudan etkileyen agrega boyutunun ve su-çimento oranının belirlenmesi de 3DP betonun gerekli reolojik özelliklerinin eldesinde kritik önem taşımaktadır. Ayrıca, yöntem geleneksel betonda dayanıma olan katkısı ortaya konulmuş uçucu kül, silis dumanı ve cüruf gibi atık malzemelerin 3DP beton’a dahil edilmesine elverişlidir.

Avantaj ve Eksiklikleri

İnşaat sektöründe 3DP yöntemi, karmaşık geometrilerin bile hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde oluşturulmasını sağlayarak gelişmiş bir otomasyon yeteneği sunar. Yöntem, geometrik özgürlük, kısa tedarik zinciri, enerji tasarrufu, atık azaltımı, kalıp ile işçilik maliyetlerinden tasarruf gibi pek çok avantajı beraberinde getirir.

3DP ile inşaat, karmaşık geometrilerin daha kolay üretilmesine imkân tanıyarak mimari tasarımlarda sınırsız olanaklar sunar. Kalıp gereksinimini ortadan kaldırması ve süreci hızlandırması büyük ölçekli yapıların dahi hızlı üretimine olanak tanıyarak üretkenliği artırır. Yöntemin karmaşık şekil ve geometrilerin oluşturulmasına izin vermesi, sadece uygun maliyetli ve çevre dostu olmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda inşaat için gerekli malzeme miktarını azaltarak yapıların ağırlığını düşürür ve sismik etkilere daha az duyarlı yapıların inşasını mümkün kılar.

Yöntem, inşaat sektöründe kitlesel özelleştirmenin sınırlarını zorlayarak mimarların yaratıcılığına geniş bir alan sunar. Geleneksel yöntemlerin kısıtlamalarından uzaklaşarak, inşaat sektörünü çeşitli kitlesel özelleştirme olanaklarıyla zenginleştirir.

Ayrıca, geleneksel yöntemlerle zor ve maliyetli olan karmaşık geometrili yapılar, 3DP teknolojisi ile kolayca üretilebilir hale gelir. Bu teknoloji, teknik ve ekonomik açıdan daha önce mevcut olmayan yenilikçi yapıların geliştirilmesini hızlandırabilir. Ancak, 3D teknolojisi ile yapılan konstrüksiyonların, mekanik kurallara uygun olması, yapısal eleman ve yapı ölçeğinde yeterli deneysel ve sayısal çalışmaların ışığında standart ve yönetmeliklerin geliştirilmesi gerekmektedir. Yöntem daha yenilikçi tasarımları teşvik edecek, ancak bu tasarımların daha rasyonel olması gerekecektir.

Temel zorluklardan biri, üç boyutlu yazıcılarla uyumlu yazdırılabilir niteliklere sahip çimento malzemeleri elde etmektir. Yüksek yapıların inşaa edilebilmesi için aşılması gereken önemli bir zorlukta donatılandırma problemidir. İlave olarak, çevre dostu yapılar inşa etmek için 3D beton süreçlerinde atık ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı artırılmalıdır. Dahası, çimentonun olumsuz çevresel sonuçlarını azaltmak ve geleceğin inşaat teknolojisi ile sürdürülebilir bir geleceğin kurulmasına katkıda bulunmak için üç boyutlu baskılanabilir ekolojik karışımların tasarlanması kritik bir öneme sahiptir.

Yöntemin yaygınlaşmasını engelleyen sorunların çözülmesi ancak uzmanların ve uygulayıcıların birlikte varolduğu kapsamlı araştırma geliştirme faaliyetleri sayesinde mümkün olabilir. Böylece yöntem tam potansiyeline ulaştırılabilineceğinden ondan geleceğin inşaat teknolojisi olarak söz etmeliyiz!